301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

Yazı Detayı
25 Haziran 2025 - Çarşamba 20:47 Bu yazı 13 kez okundu
 
KENEYİ NASIL ÇIKARMALIYIZ?
Yumoş-Minik TEKBAŞ
adanadoruk01@gmail.com
 
 

2007 kene yılıydı. Kırım konko, kanamalı ateşli hastalık, aynı zamanda ölümlere yol açıyordu. 
Halen öyle. 
Demem o ki... 
Kuş giribi, kanatlı kanatsız hayvanlar diri diri toprağa gömülüyordu. İşte o yüzden Türkiye hiç iflah olmadı.
Ne zaman canlara şiddet uygulanıyor, ya bir deprem olarak dönüyor veya, kuraklık baş gösteriyor, hatta haşereler ülkeyi basıyor.
Bu gerçekler faraza değil, gerçeğin ta kendisi.
İki yıl önce öldürücü keneler ülkemize Çin’den giriş yapmış.
Haberler öyle diyor.
Biliyorsunuz sokaklardan canlar toplandı, imha edildi. Yanında eşantiyon olarak oksijen depomuz ağaçlarımız kesildi. 
Bu yıl atmosfer daha da ısındı.
***
Artık kene vakalarıyla igili haberlere sık rastlayacağız... 
Kene kaynaklı ölümler her geçen gün artarken konuya ilişkin ezber bozan açıklamalar yapan İnfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Cengiz Uzun, İstanbul'da kene tutunması vakalarında artış olduğunu belirterek, "Son verilere göre 6-7 bin kişi sağlık kuruluşlarına başvurdu. Şunu biliyoruz ki İstanbul'da KKKA yok. Şu ana kadar bir bulaş bildirilmiş değil" dedi.
***
Biliyorsunuz havalar ısındı mı, tüm canlar, keneler, pireler, börtü böcekler kendini dışarı salıyor. 


Yurdun dört tarafından KKKA haberleri düşmeye devam ediyor. 
Müneccim değilim ama bu yıl kene ortalıklarda cirit atacak, pikniğe giden insanlara yapışacak, yaşamak için kan emecek, bunu bilmeyen vatandaş, canı yandığında alıp koparacak!!!
Çok tehlikeli bir uygulama, sakın ha diyorum!!!
Çünkü ne yapacağını bilmiyor, bu konuyla ilgili aydınlatıcı bilgi verilmedi, sadece bu yöntemi biliyor.
***
Hyalomma türüne ait kenelerin KKKA'ya neden olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Cengiz Uzun, ölüm oranının dünyada ortalama yüzde 10'la 30 arası olduğunu, Türkiye'de ise bu oranının yüzde 5 olduğunu ifade etti. KKKA'nın yaklaşık 20 yıldır Türkiye'de de görüldüğünü söyleyen Uzun, ekolojik dengenin değişmesi, ormanlık alanların ve kuş popülasyonunun azalmış olmasının kene vakalarında artışa neden olabileceğini ifade etti.
Burada parantez açarak, “Sokak canları toplatıldı, öldürüldü, imha edildi. keneler hiç olmazsa bu canlara gidiyor ve bizleri her anlamda koruyordu. Şimdi onlarda yok."
Allah’ın gazabı. 
Dur bakalım daha neler olacak?
***
İstanbul'da kene tutunması vakalarında artış olduğunu belirten Dr. Cengiz Uzun, "İstanbul'da son verilere göre 6-7 bin kişi kene tutunması şikayetiyle sağlık kuruluşlarına başvurdu. Şunu biliyoruz ki İstanbul'da KKKA yok. Şimdiye kadar İstanbul'daki kenelerden bulaşan bir hastalık yok. Bu hastalık özellikle Kelkit Vadisi, yani Amasya, Tokat, Samsun, Sivas, Yozgat o bölgede var olan bir hastalık. İstanbul'da da o tür keneler var ama bir bulaş şu ana kadar bildirilmiş değil" diye konuştu.

Dünyada 500-600 civarında, Türkiye'de ise tespit edilmiş 50 civarında kene türü olduğunu belirten Uzun, "Tabi ki bunların hepsi bu virüsü taşıyıp yaymıyor. Hyalomma dediğimiz bir cins var, onunla bulaşan bir mikroorganizma" dedi.
***
Kene fark edilir edilmez çıkarılması gerektiğini belirten ancak kesinlikle çıplak elle dokunulmaması uyarısında bulunan Dr. Cengiz Uzun, "Böyle bir tutunma durumunda 'Ellemeyin, sağlık kuruluşunda çıkarılsın' gibi bir tutum var. Ancak buradaki en önemli şey, kene vücutta ne kadar az kalırsa o kadar iyi. Kişi keneyi tespit ettiğinde sağlık kuruluşuna çok kısa sürede varamayacaksa o zaman kendisinin çıkarmasını istiyoruz. Keneyi tutunduğu yere yakın yerinden yakalayarak bir cımbızla veya bir peçeteyle yukarı doğru çekerek çıkartabilirler. Olabildiğince hoy rat davranmadan, yavaşça çıkartmak gerekiyor. İçeride parça kalmasının çok önemli olmadığını biliyoruz artık. Keneyi bir an önce çıkartmak, orayı su ve sabunla yıkayıp bir an önce sağlık kuruluşuna başvurmak gerekiyor" diyor.
Dr.Uzun devamında; "10 gün içerisinde herhangi bir ateş, halsizlik, gribal bir durum, karın ağrısı, ishal, diş etlerinde, cilt altında kanamalar gibi şikayetleri olursa, hemen hastaneye başvur malarını istiyoruz. Kenenin ilk tutunduğu dönem de yapılan test sonuçlarıyla karşılaştırıyoruz."
Uzman doktor bu açıklamayı yapıyor.
Bu da bir yöntem. 2008 yılında haziran ayında, karnımda bir acı htim, o karanlıkta üşendiğim için, elimle tutup çekip uflayıp attım.
O gündür bu gündür, göbek deliğimin hemen hizasında beş santim ilerisinde halen kenenin izi duruyor. 
Oysa tam 8 yıldır köpek besliyordum ve bu konuyu bil mem gerekiyordu. Köpekler kene taşır, ama ev bahçeliydi ve kenenin olması doğaldı. Aradan tam 17 yıl geçmiş. 
 ***
Pikniktesiniz veya başka bir yerde.
Keneyi gördünüz, hiç dokunmuyorsunuz, anında sıvı yağ döküyorsunuz üzerine, yaklaşık bir dakika bekliyorsunuz, sıvı yağ yanınızda yoksa bu kullandığınız kremde olabilir... Sonra onu cımbızla çekip alıyorsunuz. Ne bir acı, ne bir sızı nede bir izi kalır.
Yağ döküldüğü zaman zemin kaygan olduğunda kene kendini bırakmak zorunda kalıyor. Lütfen bu bilgiyi paylaşın, paylaştırın. Sonra o keneyi alıp direk hastaneye koşun, gerisi doktora kalmış. Keneler kan emdiğinde de kendiğiliğinden bırakıyor, top gibi oluyorlar. Sivrisineklerde keza aynı ve kene kadar tehlikeli, başkalarından emdiği kanı gelip size bulaştırma riski daha fazla. Kendinizi koruyun derim. 

 

 
Etiketler: KENEYİ, NASIL, ÇIKARMALIYIZ?,
Yorumlar
Bizim Gazete
Ulusal Gazeteler
Yazarlar
Alıntı Yazarlar
Anketler
Yeni haber sitemizi nasıl buldunuz ?
Adana

Güncelleme: 06.07.2022
İmsak
Sabah
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı
juul juul pod puff bar juul pods glo IQOS etanj armatür komatsu yedek parça ankara acil dişçi ankara güneş enerjisi polyester çember almanya sohbet chat masura deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu bonus veren siteler