Moved Permanently

Yıllardır kısırlaştırılsın bu papülasyonun önüne geçilsin, petshop ve köylüler denetlensin. Hayvan satışı, üretimi yasaklansın dedik. 
Tam 20 yıldır dilimizde tüy bitti. Hiçbiri yapılmadı. Kulaklarının arkasına yattılar.
Atatürk Parkı’na 1999 yılından beri günde iki kez düzenli giderim. Sokak köpeği yoktu. Olsaydı iyi hatırlarım. 
Varsa da tek tüktü. Sonra 2010’da parkımızda iki tane köpek geldi. Biri Garip yani Hürrem, diğeri polis köpeği, sokağa atılmış Karabaş’tı. 
Sonra bu sayı her yıl arttı. Sokaklarda bu kadar kedi de yoktu. Parkta düzenli olarak 2008 yılından beri besleme yapıyordum. Tabii ondan önce ilk beslemeye 2005’te başlamıştım. 
Köylüler köpeklerini doğurtup içinden 2 tanesini alıp gerisini salıyorlardı. 
***
Size hikaye yazmayacağım. Ne yazık ki suçlu insanoğlu, cezayı alan köpekler.
20 Kasım 2025 günü saat akşamı geçmiş. Adana Valisi emir vermiş; Atatürk Parkı’ndaki köpekler toplansın diye. Parka Çevik kuvvet geldi. Seyhan Belediyesi toplama ekibi, başlarında Evren Sonkaya ve Adana Büyükşehir Belediyesi Barınak Müdürü Ramazan Özdemir, nasıl şaşkınım anlatamam. Hiç utanmamışlar. Ellerinde narkotik uyuşturucular. Hayvanlara kör karanlıkta sıkıyorlar. Üstelik Ramazan Özdemir hepimizin videosunu çekti. 
Parkta ısıran bir köpek yoktu. Ama en garibi Sırnaşık, (Taygır renkli) Mozaik, Benekli diye seslendiğim can dostumuzu, diğer adı Süslü ve kısa yaşamında üç defa barınağa düşen Fındık kızımı bayıltarak almışlar. Son yemeğinisaat 6’da benim verdiğim eti yiyip, narkotik uyuşturucu ile bayıtılınca kusmuş.

Karşı koymalarımıza rağmen, barınak olmamasına rağmen…
Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü; "Barınak kapasitesi belli, bu toplananlar acaba ne oluyor?" Dedi.
Cevap imalıydı. Zaten Ramazan Özdemir barınakta ki tüm Pitbulları öldürdüklerini söylemişti. Kısaca öldürülerek yer açılıyormuş, söylenti bu.
Ayrıca barınakta ki hayvanlar aç bırakılıyormuş, hayvanlar bu şekilde açlıktan hayatlarını kaybediyorlarmış. 
Yazıklar olsun barınak hazırlamadan gece yarıları sokak, sokak gezerek adeta cadı avına çıkmış gibi, köpekleri topluyorlar, üstelik bayıltarak, kaç sisi ilaç enjekte ettikleri bilinmiyor. Benim verdiğim bir saat önceki eti, iğne vurularak kusan Fındık’tan anlaşılıyor.
Acaba sayın valimiz gece yarısı hiç Atatürk Parkı’na gelmiş midir? 
Gelsin görsün ne yaşaandığını. 
***
Canlarımızı götürdüler. 
Takipçisiyiz. 

Kısırlaştırma yapmayan devletimiz, bu sorunu çözeceğini hiç sanmıyorum. Başımıza gelecek felaketleri de söylemiyorum. Bugün Batı’da köpekleri uyutanlar, başta veterinerler intihar ediyor. Doğurganlık yok, ağır işleri göçmenler yoluyla çözmeye çalışıyorlar. Nüfusları bitiyor. Avrupa da bu yolda. Ukrayna topladı, öldürdü, sonra yaktı, başı beladan kurtulmuyor. 15 yıldır savaşta. 
Artık şuna inanıyorum. Kopsun kıyamet diyoruz ya, insanlar zaten hayatlarını kaybederek kıyametleri kopuyor. Allah’ın huzurunda zaman yok. İzafiyet Teorisi’ne göre dünyanın 50 yılı, uzayın 1 yılı.
Allah zamandan münezzehtir.
Sen 100 yıl yaşasan, Rabbin huzurunda 2 dakikaymış… Haberiniz olsun. Akşam akşam içimizi yaktınız, çoluk çocuğunuzdan çıksın. Sevdikleriniz önünüzde seranet yapsın. İçinize ateşler düşsün.  
Sizi hepinizi Allah’a havale ediyorum.
Kısa çöp uzun çöpten hakkını alacak.
Boynuzsuz boynuzludan hakkını alacak.
Zalim yöneticiler için yaşasın cehennem, diyorum.
Kötüler kazanıyorsa, iyilerin sessiz kalmasından, dolayı. 
Yememişler içmemişler, iki gün sonra da gelip Bobo’yu da almışlar. Sokağımızdan 7 köpeğimiz barınakta. Belki yaşamıyorlardır bile. 
Kendi mahallemizden şimdilik tablo bu. 
Devletimiz maalesef kısırlaştırma yapmak yerine, toplumu kin ve nefrete, hatta infiale uğratarak öldürmeyi seçti. Türkiye genelinde yüz bin barınak var, ama toplanan milyonlarca köpek, aç/susuz bırakılıyor, öldürülüyor, birbirlerine parçalatıyorlar, enik menik, bebek mebek demeden. 
Biz toplum olarak vicdanımız kaybettik.
Hoyratça katledilen hayvanlarımızın yüzünden ülkemiz, Rabbimizin felaketini esirgemeyecektir.
O asla kuluna arkasını dönmez. 
Hayvanlarda Allah’ın sessiz kulları.
En’am 38, ayet öyle diyor. Hayvanları kabileler halinde yarattım, tıpkı siz gibi sessiz kullarımdır diyor. “Yeryüzünde sürünen hayvanlar ve gökyüzünde iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa hepsi sizin gibi topluluklardır. Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Nihayet (hepsi) toplanıp rablerinin huzuruna getirileceklerdi” diyor.
Allah’ın adaleti er geç işleyecektir. Kaçış yok!
İyi ki cehennem var, iyi ki mahkeme var. 

İşte o an çok çetin geçecek...