Bıktık vallahi de bıktık tillahi de bıktık. 
Sürekli yaz yaz sorun çözülmüyor. 
Adana Seypan İlçesi resmen kokuyor, çöp dağları aştı. Hadi bunu geçtik.  
Kaldırımlarda bisiklet, motarsiklet, kaykay ve daha bilmum araçlar yürüyor.  
Kaldırımlar oto servislerine hibe edilmiş gibi.  
Adam araç yıkıyor araç tamir ediyor ama kaldırımda. 
Kaldırımda busetli bir anne hiç yürüyemez, mecburen trafikin içinde yürüyecek.
yaşını başını almış insanlar hç yürüyemez.
*** 
Beledielerin elbette gelire ihtiyacı var, ama hangi hizmeti beleş veriyor ki, hepsi para, suyu dersen öyle, çöp vergisi dersen öyle. 
Emlak vergibi, inşaat ruhsat vergileri gibi.  
Ama millet kendisine ayrılan yaya yollarında adam çıktığı kadar çıkıyor masaları sereserpiliyor 
Mağazaların hepsi tezgahlarını kaldırıma bırakıyor.  
Belediye para kazanacak diye yayalar tehlikeye atılıyor ve araçların geçtiği yerden yürümek zorunda kalıyor. 
Pazarlar Caddesi, Saydam Caddesi, Sürmeli Oteli sırası hepsi işgal altında. 
Amerikan pazarı, kaldırım yok. Seyhan Belediyesi  Atatürk Ziyapaşa Çocuk Parkı sokağı çocuk parkının  kaldırımına kendi işgal edip dükkana çevirdi.  
Yaya mecburen yoldan yürüyor.  
Bir yetkili çıkıpta bir şey demiyor. Bir ara Aytaç Durak "Kaldırımlara özgürlük" diye bütün zabıtaları sokağa salmıştı. 
bütün masalar kalmış, herkes bir şekilde kaldırımları boşalkmıştı.  
Uygar devletlerde öncelik yayaya.  
Örnek vermek gerekirse, yollarda beyaz çizgiler öncelik yaya diyor, ama araç gelip tamda orada duruyor. Senin geçmene engel oluyor. Yani bir dakika geç gitse, ölür.
Sık sık yazıyorum, hele motosikletler, bisikletler, kaykaylar sizi şaşırtan hamlelerle ot biter gibi her yerinizden geçebiliyor. 
Korku tüneli gibi.  
Bizde her şey maalesef tersine işliyor, böyle gelmiş böyle gidiyor. Sonra diyoruz ki Avrupa bizi niye almıyor. Avrupa’da böyle bir örnek yok. 
Niye alsın, neyimiz onlara uyuyoryor ki? 
  
 |