Ziyapaşa Bulvarı Adana’nın en nezih, en sükse yeri diye biliniyor. 1990’lı yıl yıllarda ise gençliğimizde Gazipaşa’da arabayla turlarken hava atardık.
2 bin yılından sonra Ziyapaşa bulvarı önem kazandı, aristokrat yapı, ağır bir bulvar. bulvarda mağazaların ve kafelerin işgali altında kaldırımlar satılmış, adamlar istediği gibi kullanıyorlar. Belediyeye gelir gelsinde, görsel ve estetiğin hiç bir önemi yok!
Böyle cadde ve bulvarlar Adana Büyükşehir Belediyesine ait. Yıllar önce yazmıştım kaldırımlar işgal altında diye. İşletmeciler maalesef sandalye, masa atarak, kaldırımlara taşıyor.
Tıpkı dükkanlar gibi, mallarını ille yola yayarak teşhir edecekler.
Belediyeler buradan para kazanıyor. Yaya geçmiş geçmemiş hiç önemli değil. Örneğin yolda bir arkadaşınızla yürüyüş yapacaksınız, bu kaldırımlarda iki kişi aynı anda yan yana yürüyemez.
Ziyapaşa Bulvarı kaldırımlar dükkanların şekillerine göre değişmiş, yani kaldırımların kendi deseni, kendi kimliği yok.
Aslında Adana giderek kimliğini de kaybediyor.
Konumuza dönelim.

Kaldırımlar aynı standartta da değil, bazı yerler 10 cm, bazı yerler ise 40 cm veya daha fazla yüksekte olabiliyor.
Belediye başkanlarımız mutlaka Rusya’ya gitsin alt yapı ve caddeler nasıl yerinde incelemeli.
Veya Avurapa’ya gitsinler, kaldırımlar kaç santim yerinde görsünler.
Bizde kaldırımlar yaşlı, engelli, çocuklar düşünülmeden yapılıyor.
Bazen kaldırımların yüksekliği 40 cm buluyor. Bu bir eziyet. Kaldırım belirgin olacak ve yüksekliği en fazla 15 cm. olmalı. Filmlerden görüyoruz. düzenli şehirleri, insan gıpta ediyor.
Bizim belediyeler gelir elde etmek için yayayı düşünmeden kaldırımları satmaya devam ediyor.
Ziyapaşa Bulvarındaki kahve dünyası bir bakın hemen ışıklardaki çiçekçi yanında, lakin oradan ancak tek kişi olarak geçebilirsiniz.
Eğer güney yönünden geliyorsanız çocuk parkının hemen karşısında Burger King var. Kafetaryanın kuryeleri motosikletlerini gelişi güzel kaldırımıları babalarının malı gibi park ediyorlar, yayaların geçmesi gereken yerden geçemiyorlar. O yayalar yola çıkıyor.
Peki ara sokak Ziyapa Bulvarından daha mı iyi...
Hayır, mesela Atatürk Çocuk Parkı hani depremde toplanma yeriydi. Oraya dükkan kondurdular, çevirdiler, içinde ne ararsan var, Allah korusun deprem anında orada oturacak yer yok, hem çocuk parkı hemde içinde dükkanlar sıralı. Orayı inşa eden, projeyi çizeninde belediye yetkililerin kafa karışıklığı olmuş. Yine kår güdülmüş ama, yer uygun değil. Geçtiğimiz günlerde de çocuklar serinlemek için çimler sulanırken, fiskiye nin alıtana girip çimmeye çaılıştılar. Oysa bir yıl öncesine kadar orada güzel bir havuz vardı. Kendini belediye başkanı gibi gören muhtar, orada ki köklü ağaçları söktürdüğü gibi, çardakları da söktürdü. Ucube bir çocuk parkı ortaya çıktı.
Parkın yanında ki sokakta kaldırım yok, işgal altında, Seyhan Belediyesi bile kaldırı satarak, dükkan kondurdu. Tuvaletin kapısını esnafın göreceği şekilde yapıldı. Kurtuluş Mahallesinin rantı yüksek olduğu için, burada oturan sakinler dikkate alınmayarak belediler gelişi güzel satmaya devam ediyor.
Atatürk Caddesine bakan Çukurova Veteriner kliniğinin bulunduğu sokak, burayı belediye nasıl görmez, ya da belediye izin verdi. Adam resmen yola taşarak, oraya ahşaptan bir kafe yaptı. Siz veterinere giderken araçların arasından tabi yol bulursanız, veterinere gidiyorsunuz. Araç park yeri, bir kişilik geçiş var. Kaldırım kesik kesik, isteyen istediği yere sandalye atabiliyor. Sonra da beledilye başkanlığı yapıyorlar. Milletin hakkını resmen gaspediyorlar. Bir sürü örnek vermek istiyorum, yerim geniş olsa o fotoğrafları da kullanırdım.
Şinasiefendi caddesi de bir garabet... Kaldırımlarda cafeler sıralı, bazen geniş bazen daralıyor kaldırımlar. Yolun iki tarafı araç işgali altında, yaya yolun ortasından gidiyor.
Kendileride biliyor. Vatandaş önemli değil, seçim zamanı gelsin, belki o zaman. Yeter ki para kazansınlar, vatandaş yolun ortasından gitsin, canının ne önemi var.
|