301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

Yazı Detayı
30 Ocak 2021 - Cumartesi 20:35 Bu yazı 1358 kez okundu
 
Benim ekonomim
Fatoş TEKBAŞ
adanadoruk01@gmail.com
 
 

“Çarşamba’nın gelişi perşembe’den belli olur” demiş atalarımız.
Pandemi nedeniyle insanlar gıdalara yöneldi. Artık gezme, tozma, caka atma yok. 
Haliyle kendini boğaza verdi.
Ekonomik durumu iyi insanlar için değişen bir şey yok.
Onlar hem özel marketlerden  hem de organik ürünlar satın alıyorlar. 
Garibanlar içinse, CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer’in servis ettiği haber fotoğrafında, yoksul insanlar pazar artıklarını topluyorlardı.
Bu ne ilk ne de son olacaktı.
Türkiye’nin her pazarında bu manzarayı görmek artık mümkün. 
Bunu garipsemiyorum, hayrette etmiyorum.
***
Kendimden örnek vermek istiyorum. 
Ben yerel bir gazetenin sahibiyim, pandemi en çok haftalık ve aylık yayın yapan gazeteleri vurdu.
İlan geliri yok, abone yok!
Gazeteyi elleyen (temas) yok.
Gerekçeleri basit, sözde virüs (covid-19)var.
***
Son iki yıldır pazar dağılmasına yakın gidiyorum. İyi ve diri sebze ve meyveleri pazar kurulduğunda ekonomik durumu iyi olan sabah erkenden gelip alışverişini yapıyor. 
Ezilmişler, çürüklerde pazar sonuna kalıyor.
Benim gibi olanlar da kalan sebze ve meyvelerin arasında iyisini seçmeye çalışıyor. 
Bunun ayıbı gayıbı yok.
Çünkü gelir yok.
Gider aynı, vergiler ve SSK beklemiyor.
***
1 ekmek 1,5 lira.
Bir günde iki tane tüketsem, ayda 90 lira yapıyor.
Elektrik ayda bana 100 tl’nin altında geliyordu, şimdi oldu 150 lira. 
İnternet hem cep, hem gazetenin, onlarda taahhütlü olmasına rağmen hergün arayıp taciz ediyorlar, zamdan etkilenmeyin diye...
Yeni sözleşmede diretiyorlar. 
Oysa 30 Ağustos’ta telefonda görüştük, o gün taahhüt vererek yenilendik Türksell Süperonline’ye.
Cep telefonum Vodefon’a geçeli, 1 yıl,  3 ay oldu, o da sık sık arıyor.
Nasıl ödeyeceksiniz demiyorlar.
Vergi ister kazan ister kazanma, senden KDV’sini, stopajını  sektirmeden istiyor.


***
Marketten asla yiyecek almam.
Sadece köpeğim için tavuk sosis alıyorum. Peynir almış başını gidiyor. 25 liraya aldığım peynir 40 lira olmuş.
Yoğurt 19 liraya alıyordum, 24 lira olmuş.
Yağ hiç sormayın, zeytinyağı ile eşdeğere gelmiş.
Zeytin, çay bu ne ya...
Hükümetten birileri görevlendirilsin, bu ne pahalılık nereden kaynaklanıyor diye bir zahmet soruşturuversinler. 
Asıl ACI REÇETE gıdalarda oldu. 
Bulgur ne zaman 5 lira oldu?
Makarna zeman fiyatlandı?
En kötü pirinç 4,5 lira.
Mercimek, nohut ve fasulye kilo 10 lira. 
Ben yemem, ama köpeğimin pilavını yapmak için, kırık pirinç alıyorum o da  4,5 lira. 
Tavuk kırıntı 4, 5 lira sokak köpeklerini besliyordum, artık besleme yapmayacağım. 
***
İlk defa bu yıl sobanın elektrik düğmesine daha basmadım.
Bugün bu yazı yazarken günlerden 24 ocak...
Akşam olunca kat kat giyinerek yatağa giriyorum.
Sobayı kullansam, ucu açık kimbilir ne kadar gelir, ya ödeyemezsem, elektriğim kesilirse, dünyayla bağlantım kopar.
Bu hale gelebileceğimi hiç düşünmezdim.
Hadi diyelim evimi sattım, ha diyince satılmıyor ki...
İnsanlar fakirleşince elde ve avuçtakini satar...
Millette para yok, her sektör durmuş durumda. 
***
Pandemiyle birlikte zam sağanağı yağdı, sürüsüne bereket! 
Bütün kurumlar, elektrik, gsm, ve diğerleri milletin üzerine bindikçe biniyor.
Sözleşme yapmışız, kardeşim deniz geçilirken derede boğulur mu insan...
Bunu yapıyorlar.
Durmadan arıyorlar. 
Toplu taşımaya ne demeli?
Kişi başı 4 lira, git gel 8 lira...
30 kere sekiz 240 lira.
Hadi ben ödemiyorum. Bir evde üç kişi bunu ödüyorsa, sadece yol parası bin lirayı geçiyor.
Kiralar, söylemiyorum bile. 
Simit 2 ira..
***
Pazarda meyve en kötüsü Adana gibi yerde elma 5, mandalina 3, hurma 10, portakal 5, muz 9 lira, nar 5 lira. 
Dar gelirli alsa alsa mandalina  alıyor. 
***
İnsan yaşayınca görüyor.
Emekliye yüzde 8  veriyor.
Daha onu vermeden, emlak vergisi yüzde 4,5 artıyor, diğer vergiler hemen üzerine biniyor.
Çatal ile verdiğini kepçe ile geri alıyor.
Sonra pahalılık yok diyor.
***
Yumurta tanesini 400 kuruşa alıyorduk,  şimdi 1 lira oldu.
İki tane kırıyordum şimdi bir tane kırıyorum.
Hergün yemek zorundayım b 12 yüzünden.
Zaten et almıyorum.
***
Çerezler aldı başını gidiyor.
Ayçiçeği 25, leblebi 25, kabak 80 lira, diğerleri uçmuş gidiyor.
Cevizin yanına yaklaşılmıyor, hele antep fıstığının fiyatını bile soramıyorum.
***
Dengeli beslenmeyince, hastalık kapıyı çalıyor.
Olmayan parayı da ilaçlara veriyoruz. 
Bu yaşa geldim, böyle bir şey görmedim.
Katlanarak gelen zam, hepimizi bir şekilde  etkiledi hemde fena şekilde.
Her şeyden kısıyoruz.
Zaten tiyatro, sinema yoktu.
Pandemi de  bunun sebebi oldu.
Kendimizi tv’lerdeki dizilere kaptırıyoruz.
Onlarda öyle senaryolar koyuyorlar ki.
Uçuk, kaçık.
Gerçek hayatta yok böyle bir şey...
Kimin eli kimin cebinde, kim, kimin karısı, kim kimin sevgilisi, hepsi masum gösteriliyor.  
Topluman altına bundan daha iyi dinamit konamazdı.
Aileler dağlıyorsa, insanlar ilkelerinden, dik duruşundan taviz veriyorsa işte sebepleri de bu diziler.
Toplum olarak nereye gidiyoruz belli değil, her şey para olmuş, ar namus bile para temizliyorsa, geriye başka ne kalıyor ki, en çokta bizi ahlaktan vuruyorlar. 
Kalkmışım bir de ekonomiden söz ediyorum, anca kendi kendimi dinlerim. 
***
Sivrisinek saz misalı. 

 

 

 

 

 

 
Etiketler: Benim, ekonomim,
Yorumlar
Bizim Gazete
Ulusal Gazeteler
Yazarlar
Alıntı Yazarlar
Anketler
Yeni haber sitemizi nasıl buldunuz ?
Adana

Güncelleme: 06.07.2022
İmsak
Sabah
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı