|
||
| Başkan Zeydan Karalar’ın avukatları tutukluluğun devamı kararına itiraz etti | ||
| Başkan Zeydan Karalar’ın avukatları tutukluluğun devamı kararına itiraz etti | ||
| ASAYİŞ Haberi | ||
![]() |
||
Delil olarak gösterilen Masak raporu, bilirkişi raporu, tape kaydı ve HTS kaydı yok… Yaklaşık 5 buçuk aydır tutuklu bulunan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın avukatları, ilgili mahkemenin 9 Aralık 2025 tarihinde aldığı; tutukluluk halinin devamı kararına itiraz ettiler. İtiraz dilekçesinde; kararda, “kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunduğu (tape kayıtları, bilirkişi raporu, Masak raporu, HTS kayıtları) ifade edilmiş ise de Zeydan Karalar’la ilgili iddiada delil olarak ileri sürülen; tape kaydı, bilirkişi raporu ya da Masak raporu bulunmamaktadır. Yine bu dosyada müvekkilin isminin geçtiği ve/veya doğrudan müvekkili ilgilendiren hiçbir HTS kaydı da bulunmamaktadır. Dolayısıyla gerekçeden ve delilden yoksun tutukluluğun devamı kararı hukuka aykırıdır” şeklinde somut tespit yapıldı. Avukatların ilgili mahkemeye yaptığı itiraz dilekçesi ektedir İSTANBUL 1. AĞIR CEZA MAHKEMESİNE
DOSYA NO Yine Baki Nugay, Tekin Sönmez ve Adnan Tan Dehnioğlu'nun ifadeleri kapsamında; dosyada yer alan 11 hesap hareketinin her biri için ayrı ayrı "Adnan veya Hamit tarafından para çekilmesi -> Tekin'in parayı çektiği iddia edilen kişi(Hamit veya Adnan) ile buluşması -> Tekin'in, parayı teslim aldığı iddia edilen Özcan Zenger ile buluşması" şeklindeki kronolojik sürecin gerçekleşmesi beklenmeli iken, olayların birçoğunda bu kurgunun gerçekleşmesinin dahi fiziken mümkün olmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Sanık Baki Nugay'ın 16.01.2025 tarihli “kimseye rüşvet vermedim, rüşvete aracılık yapmadım” ve "Aziz İhsan Aktaş ile aramızda resmi ya da gayriresmi ortaklık yoktur" ifadesinden 5 ay sonra tutukluluktan kurtulmak için verdiği ve önceki ifadesinin tam zıttı olan “hak ediş ödemelerini alamadığı için para vermek zorunda kaldığı” ve "belediye personeline yapılan tüm ödemelerin sanık Tekin Sönmez tarafından ilgili personele teslim edildiği ve HTS kayıtlarının uyuşacağı" iddiasına, soruşturma savcısı tarafından itibar edilmemiş, bu kişinin beyanlarının samimi ve güvenilir olmadığı tescillenmiştir. Tarafımızca, ilgili şirketin hak ediş ödemelerini her zaman eksiksiz ve düzenli aldığının, HTS kayıtlarının bu kişinin beyanları ile tezat olduğunun delilleri ile birlikte ortaya konulması sonrası bu kişinin sözde etkin pişmanlık ifadesinin esasen iftiradan ibaret olduğu açığa kavuşmuştur. Baki Nugay'ı kurtarma çabasında olan Hamit Ünal'ın savcılık ifadesi dahi kurgunun ve iftiranın kanıtıdır. Ancak ne yazık ki, hemen hiçbir beyanına itibar edilmeyen ve 05.01.2025 tarihli kolluk ifadesinde ikamet ettiği konutun adresini dahi hatırlamadığını beyan eden bu şahsın ifadesine itibar edilmediği C.Savcılığınca da tescillenmiş olmasına rağmen, iddia değişik bir varsayımla dava haline dönüştürülmüştür. Baki Nugay'ın neredeyse her beyanı bir öncekini çürütür ölçüde çelişkili olmasına karşın bu kişi ile ilgili itibar edilen tek husus, müvekkile yönelik suç atma iradesi olmuş; bu kişinin beyanındaki çelişkiler ve boşluklar, dosyada bunlarla uyumlu delil bulunmamasına karşın yeni varsayım ve terditli isnat ile giderilmeye çalışılmıştır. Nitekim sözde etkin pişmanlık beyanı verenlerin dahi bu konuda hiçbir iddiası olmamasına rağmen, ''hak edişlerle ilgili irtikap iddiası''; ''ilerde ihale alma amacına yönelik rüşvet'' suçlamasına döndürülmüş; sanık Tekin'in, ödeme yaptığı iddia edilen tarihlerde aynı şehirde olmadığının tespiti ile iftira ve yalanının ortaya çıkması üzerine; tamamının ifadesinin aksine olarak bu ödemeleri sanık Adnan'ın yaptığı varsayımı ile iddia bir kez daha değiştirilerek ileri sürülmüştür. Ancak bu kez de 23.5.2016 tarihinde imzalanan 36 ay süreli sözleşme kapsamında işlerini yürüten ve tüm hak edişlerini eksiksiz ve zamanında alan bir şirketin, sözleşmeden 18 ay sonra, 17.11.2017 tarihinde "durup dururken neden rüşvet ödemesi yapmaya başladığı"; sözde düzenli rüşvet ödemesinin ''2018 yılının son 6 ayında neden yapılmadığı'' ve müvekkilin Aralık 2018 itibariyle Seyhan Belediyesi'nden ayrılacağı kesinleşmiş iken, en erken 2019 yılı Mayıs ayından sonra yapılabilecek yeni ihale için ''2019 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarında neden sözde rüşvet ödemesi yapıldığı" iddialarının kabul edilemezliğinin farkında olunmamıştır. C.Savcılığının irtikap suçu için yeterli şüphe bulamayıp iddiasını -savunma dahi almaksızın- rüşvet suçlamasına çevirdiği müvekkil hakkında, yargılanmadığı irtikap suçuna ilişkin "kuvvetli suç şüphesi" gerekçesiyle tutukluluğunun devamına karar verilmiştir. İddia edilen suç tarihinin 7.3.2019 tarihi öncesi olması nedeniyle Ceza İnfaz Yasası’na 14.4.2020 tarihli 7242 sayılı kanunun 52. maddesi ile eklenen geçici 6 vd. maddelerin müvekkil lehinde olduğu gerekçede gözetilmemiş, adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağına dair somut bir olguda gösterilmemiştir. İsmi Adana ile özdeşleşen müvekkil hakkında somut bir neden olmaksızın kaçma şüphesinden bahsetmek her haldeki hukuki bir gerekçe olarak kabul edilemez. İddiadaki sevk maddesi ve infaz rejimine ilişkin mevzuat dikkate alındığında tutukluluk tedbirinin ölçülü olduğundan söz edebilmek imkanı da bulunmamaktadır. NETİCE VE TALEP : 09.12.2025 tarihli tutukluluk halinin devamı kararına itirazımızın kabulü ile müvekkilin bihakkın ya da adli kontrolle tahliyesine karar verilmesini; aksi halde dilekçemizin İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.15.12.2025 Zeydan KARALAR Müdafiileri Av. Battal ÖZER & Av. Sertaç KÖSE |
||
|
||
| Etiketler: Başkan, Zeydan, Karalar’ın, avukatları, tutukluluğun, devamı, kararına, itiraz, etti, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.








