Moved Permanently

İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş başkanlığındaki heyet, 1-4 Eylül tarihleri arasında Adana ve Mersin’de gerçekleştirecek programlar öncesinde Çukurova Gazeteciler Cemiyetini ziyaret ederek ülke gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.

İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş’in başkanlığında gerçekleşen ziyarete, İl Başkanı Av. Veysel Yıldız, Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, GİK Üyesi Ali Fevzi Karaca ile çok sayıda parti mensubu ve gazeteci katıldı. Toplantıda Türkiye’nin siyasi ve ekonomik sorunları gündeme taşındı.

İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş, “Biz İYİ Parti Genel Merkezi olarak her zaman sahadayız ve vatandaşlarla bir aradayız. Ülkedeki ekonomik krizden toplumun her kesimi etkileniyor. Eğitim ve sağlık başta olmak üzere pek çok sorun var. Bu nedenle 1-4 Eylül tarihleri arasında 81 il’de programlar düzenleyeceğiz. Bu programlar kapsamında vatandaşlar, esnaf ve STK’larla görüşüyor, taleplerini mecliste dile getiriyoruz. Türkiye’yi hak ettiği yönetim şekline getirene kadar çalışmalarımız devam edecek. Biz her yerdeyiz” diye ifade etti.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Dünyası Yurt Dışı Teşkilatlanma Başkanı da olan Ayyüce Türkeş Taş’a Doruk Gazetesi’nden Fatoş Tekbaş; Birinci sorum, emlak, raiç bedeli 40 kat artılırdı. İnsanların gelirleri maalesef artmadı. Yüzde 5, 6 gibi emekli ve memurlarda artış oldu. Ama Emlaklarda böyle fahiş fiyatlyar konusunda İyi Parti’nin tutumu ne olacak?

İkinci sorum; “Ayyüce Hanım biliyorsunuz Türkiye sıkıştığı an Gazze olayını gündemde tutuyor, Gazze’de insanlık dışı görüntüler dünya ve Müslüman ülkeler söyrediyor. Lakin Doğu Türkistan Gazze’den farklı değil, merak ediyorum, sizde mecliste bunu soracak mısınız. Uygur Türkleri’nin durumunu. Onlarda şiddet ve baskı görüyor. Her türlü eziyet var.”

Ayyüce Türkeş Taş; “Türkiye ekonomik olarak çok zor bir dönemden geçiyor. Gerçekten Türkiye'de halledilmesi gereken özellikle ekonomi alanı da çok önemli şeyler var. Çünkü Türkiye'de vergi sistemi tamamıyla adaletli olması lazım. Adaleti kazanmamız lazım. Türkiye'de maalesef dar gelirli vatandaşın üstüne yükleniyor ve oradan alınması gereken vergileri alamıyorlar.

Deprem sonrası yine deprem vergisi toplandı. Bu toplanan paralara ne oldu? Örnek vermek gerekirse; benzinin çoğu vergi, işte ÖTV, her şey KDV, KDV'ler arttı. Bir Alman bir araba alırken biz, aynı arabayı burada dört araba fiyatı ile alıyoruz. Alman'dan daha zengin olduğumuz için değil. Bunların hepsi vergi yani. Aşırı bir vergi ve bu vergiler dar gelirlinin üzerinde. Yüzde yetmişinin vergisini hatta daha fazlasını senden, ben den, ondan çok topluyor. Buna dolaylı vergi deniyor. İnsanlar ödediği verginin farkında değil. Biz gelince bunu düzene sokacağız. Aslında ileri toplumlarda dolaysız vergi daha çok toplanıyor. Dolayısıyla daha adil bir belge sistemi oluyor.

Türkiye adı altında yapılan büyük Orta Doğu Projesi'nin paraleli projede zaten Türk milletini gerçekten çaresiz, fakir ve nefes alabilir hale getirerek, üretemez hale getiriyor. Emekli geçinemiyor, gitgide de kötü oluyor Hayvancılık bitiriliyor, sanayi yok oluyor. Türkiye'de tekstil bitti. Hani Türkiye neyiyle meşhurdur? Ne yapabiliriz dediğimizde bütün kabiliyetleri kısıtlanmış. Bir de şimdi üzerine bu emlak vergisini arttırmayı çıkardılar. Yani artık Türk milleti, Türk vatandaşı hasbelkader bütün birikimiyle doğru düzgün bir yerde belediyelerden ev aldıysa, o vergiyi ödeyemeyeceği için, o da belki satmak zorunda kalacak. Artık barınmasınlar istiyor herhalde. Normal gelişmiş devletler yani mesela ben Amerika'yı biraz biliyorum. Okul, eğitimi çok iyi, ödedikleri vergilerin nerelerde kullanıldığını biliyorlar. Hizmetleri çok iyi. Ödediği verginin hesabını sorabiliyor. Biz burada sorabiliyor muyuz?

Bizde vergisini toplayacak tamam anladık, nereye harcanacak? Ne yapacak? Bütün vergi topladın. Biz de sorduk. Soru önergesi verdik. Bir cevap göndermiyorlar. Bu durum neyi gösteriyor. Bu Türkiye'nin yönetim sisteminin iflas ettiğini  gösteriyor. Tek çare parlamenter sisteme geri dönüşün kaçınılmaz olduğunu ve Cumhurbaşkanlığı yönetim sisteminin çalışmadığını gösteriyor. Çünkü insanlar güvenmediği için vergiyi zaten vermek istemiyor. Burada bayağı böyle bir kısır döngü var yani, biz parti olarak zaten bununla ilgili açıklamalarda bulunduk. Vergi sisteminin adaletli olması ve değişmesi özellikle bu vergi dilimleri çok yanlış yani. Orada bir düzenleme yapılması gerekiyor. Ve o düzenleme yapıldığında hem iktidara böyle ciddi bir gelir kaynağı da olacak, aslında ama ne o düzenlemeyi yapıyorlar. Genel düzenleme, genel vergi kanunundaki düzenleme belki zaman ayırır, ama onu bile yapmıyorlar. Burada dediğim gibi, iyi niyet yine görmüyorum. Bir sürü bir şey yapmamız gerekiyor.” Diyen Türkeş taş, ikinci soruya; “Gazze kadar, Orta Doğu'da ve sorun oluyor. Ben kendim de o konuya özel ilgim de var. Dışişleri Bakanlığına sormuştum. Konsolosluk açalım diye. Oradan hemen haber alabiliriz. Hem de takip edebiliriz, falan diye…  Ama hani öyle bir adım atılmadık. Buradaki Çin konsolosu ile konuşalım. Cevap alamadım. Oradaki aileler, Türkiye’de yakınlarıyla görüşebilsinler diye. Bir dönüş olmadı. Cumhurbaşkanı gitti, bu sorun masaya getirildi mi? Uygur Türkleriyle ilgili ne konuşuldu? Tabi ki yakın takipçisi olmaya devam edeceğiz. Güçlü Türkiye olursa, eğer biz güçlü olursak her yerde istediğimiz talepleri daha güçlü dile getirebiliriz. Yani çünkü güçlü olmadığınız zaman ne isterseniz isteyin sonuç alamazsınız. Kararlılıkla o konun arkasında durmak lazım. Türkiye'nin güçlü olması, tüm dünya çok önemli.  Şu an Türkiye'ye ne kadar güçlü olursa o kadar onlara da sahip çıkar. İnşallah orada da onlar için bir girişimde bulunacağız. Biz o konumuzun takipçiyiz. İnşallah onlar da özgürlüğüne kavuşacaktır, diye temenni ediyorum.” Diye konuştu.