Moved Permanently

Kurtuluş Mahallesine bazı apartman sakinleri, Kentsel Dönüşüm den yararlanmak için,  müteahhitlerle yüzde 50/50 anlaştı. Üçüncü yıla giren anlaşmada hak sahipleri, bir an önce evlerinin yapılmasını bekliyor. 64003 sokak Alganlar Sitesi 2021 yılının son ayında yıkıldı. Bir santim ilerleme yok. Müteahhitlere sorduğumuzda aldığımız yanıt çok ilginç. Asiye isminde bir vatandaş mahkemeye baş vuruyor, Ziyapaşa Bulvarı ve Atatürk Caddesi üzerindeki arsa sında problemler yaşadığı. Ha kim Kurtuluş mahallesi için ada bazında inşaat faaliyetlerini  durduruyor. Resmen kapatıyor. 

Çevre, Şehircilik ve İklim bakanlığı Tapu Kadastro ne işe yarıyor? Bizim aldığımız tapular naylon mu? İlgili şikayetçiyi tanımayız bilmeyiz, Kurtuluş Mahallesinde bin tane konut var, herkesin tapulu malı, evi adresi belli, bir yıkım olacaksa, hepsi mi yıkılır? Bu nasıl bir iş?
Bizim bildiğimiz 64008 sokakta iki yıkım, Pandora sokakta iki yıkım, Ziyapaşa Bulvarı üzerinde şimdilik 1 yıkım, toplam 6 yıkılmış bina var ve hepsi kentsel dönüşümle sözleşme imzalamış.
Mağdur insanlardan biri de gazeteci Fatoş Tekbaş; “Bizi neden cezalandırılıyor. İki sokakta 6 tane yıkılmış bina var.  Sadece bu altı binayı 20 kişi ile çarparsan 120 kişi, iki kişi oturduğunu varsaysanız- 240 kişi ediyor. 
Her sene kira ödemekten bıktık. Ada demek, sınırları beli olan, suyla çevrili kara parçasına ada denir. İmarda ada tarifi, adanın dört tarafı cadde veya meydanlarla kesiştiğinde bu alana ada deniyor. Ama sayın Hakim bir itiraz sonucu, bütün bir ada faaliyetlerini kapatma kararı verebiliyor. 
***
Parsel, imar yasalarına göre ayrılıp sınırlanmış arazi parçasıdır. Bir parselin bir ya da birden çok sahibi olabilir. Sahipler kişi olabileceği gibi; kuruluş, devlet ya da vakıf gibi organlar da olabilmektedir.
Peki biz binlerce kişi bu ada içindeyiz, ama elimizde tapularımız var ve parsellere ayrılmış araziler… Bizim adımıza hakim nasıl karar verebilir, kan bağımız yok, adanın bütünü bize ait değil. Böyle saçmalık mı olur? 
Niçin hakim bizi cezalandırır? Niçin böyle bir karar alınır? Ak Parti’nin seçim kaybetmesi için nedenlerden biri bu. Bütün kamu çalışanları binlerce insanı cezalandırıyor, keyfi karar alabiliyor. Asiye kadının arsasında sorun çıkmış bana ne, bize ne? Beni niye cezalandırıyorsun kardeşim. Benim kiramı sen mi ödüyorsun. Böyle adalet mi olur? 
Ya bu dava 10 yıl sürerse, gecikmiş adalet, adaletsizliği doğurmaz mı? 
Umarım bu kararı veren Hakim’inde başına benzer şeyler inşallah gelir ve mağdur olur. Bu haberi Cimer’e de atacağım. 
Yani terzi söküğünü dikemez misali olduk. Asiye kadının davasına baksın, parseli nerede ise incelemeye alsın, aramızda neredeyse 500 metre mesafe var, benim ve benim gibilerin arsalarını veya arazilerini içine katıp bağlayamaz, bağlamamalı. Madem böyle keyif kararlar verilebiliyor. Elimizdeki Türkiye Cumhuriyeti damgalı tapularımız, gerçek mi, şüphedeyiz, artık güvenmeyeceğiz, durum onu gösteriyor. Bir yetkili çıkıp ne yapıyorsun diye sormalı.“ diye konuştu.