301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

Haber Detayı
15 Mayıs 2022 - Pazar 22:31 Bu haber 256 kez okundu
 
Doğanın dengesi bozuldu
Doğanın dengesi bozuldu
TEKNOLOJİ Haberi


Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Gönüllü Avukatı İsmail Hakkı Atal, doğayı kirletici unsurlar üzerine araştırmalar yapıp, uluslararası seminerlere katılarak, ekosistemde meydana gelen değişimleri anlatmasının yanında bunlara karşı yaptığı hukuki mücadelesiyle dikkat çekiyor. 

Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Gönüllü Avukatı İsmail Hakkı Atal, “Yıllardır hep iklim krizi yaşadığımızı söylüyoruz ve açtığımız davalar tamamen doğamızı, iklimimizi değiştiren projelere karşı.. Artık mevsimler birbirini tutmuyor, buzlar eriyor, gıda krizleri yaşamaya başladık, canlı türler yok oluyor. Doğanın dengesi bozuldu ve insanlığın gidecek başka bir yeri de yok. Tarihte ilk defa bir mücadelenin kazananı da, kaybedeni de aynı; insanlık.. Biz kaybedersek o termikçiler de madenciler de kaybedecek. Biz kazanırsak onlar da, çocukları da, gelecekleri de kazanacak.” dedi.

Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Gönüllü Avukatı İsmail Hakkı Atal, doğayı kirletici unsurlar üzerine araştırmalar yapıp, uluslararası seminerlere katılarak, ekosistemde meydana gelen değişimleri anlatmasının yanında bunlara karşı yaptığı hukuki mücadelesiyle dikkat çekiyor.

Günümüzde doğada yaşanan değişime dikkat çeken Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Gönüllü Avukatı İsmail Hakkı Atal, “Topraklarımız ve halkımız gezegen tarihindeki en yıkıcı ekolojik saldırıyla karşı karşıya.. İklim değişikliği nedeniyle bütün dünya sıkıntılı bir süreçten geçiyor ve dünyanın hiçbir yeri güvenli değil. İklim krizi nedeniyle madenden, altından daha değerli hale gelen gıda kaynaklarımızı, toprağımızı, suyumuzu, havamızı kaybediyoruz.” diye konuştu.

Son 3 yıldır tüm dünyayı etkisi altına alan ve halen devam eden koronovirüs pandemisine de dikkat çeken Atal, “Doğanın dengesi bozulduğu için koronavirüs salgını çıkıyor. Bu virüs 5 milyon yıldır doğada var. İnsan 200 bin yıldır var, insanın o virüse bağışıklığı varken, doğanın dengesini bozduğundan dolayı virüs şekil değiştirdi.. Ayrıca bilim insanları daha yeni salgınların da çıkacağını bildiriyor. Bu son salgın olmayacak.

YAĞMUR YAĞARSA HERKESİN ÜZERİNE YAĞAR

O bakımdandır ki, İtalya, İngiltere, Hollanda ve ABD’de termik santraller kaynaklı partikül madde kirliliğinin olduğu yerlerde koronavirüs vakaları 9 kat, ölümler de 3 kat daha fazla çıktı. Koronavirüs salgını ve ekolojik dengenin bozulması ile gelecekte çıkacak olan yeni salgın hastalıklar hepimizi tehdit ediyor. Koronavirüs ayrım yapmaz. Sonuçta yağmur yağarsa herkesin üzerine yağar.” şeklinde konuştu.

İKLİM KRİZİNDEN EN ÇOK AKDENİZ HAVZASI ETKİLENİYOR

İklim krizine karşı yaptıkları mücadele ile tüm insanlığı korumaya çalıştıklarını belirten Av. İsmail Hakkı Atal şu bilgilere yer verdi;

“Yıllardır hep iklim krizi yaşadığımız söylemekteyiz. Dünyada iklim krizinden en çok etkilenmesi beklenen bölgelerden biri olan Akdeniz Havzası’nda yer alan Türkiye’de, kuraklığın geniş bölgelerde hissedileceği ve aşırı sıcak günlerin sayısının artacağı öngörülüyor. Yani ülkemiz için bu tehlike bariz bir şekilde görülmektedir. Zaten açtığımız davalar tamamen doğamızı, iklimimizi değiştiren projelere karşı.. Artık mevsimler birbirini tutmuyor, buzlar eriyor, yağmurlar dengesiz bir hal almış, sıcaklar aynı şekilde aşırı derecede yaşanıyor. Gıda krizleri yaşanmaya başladı, çünkü ürünler yetişmiyor. Birçok canlı türü yok oldu.

DOĞANIN DENGESİ BOZULDU

Doğanın dengesi bozuldu ve insanlığın gidecek başka bir yeri de yok. Kısaca iklim tamamen değişti ve etkilerini bariz bir şekilde yaşamaya başladık. Yeni yeni hastalıklar meydana çıkmaya başladı, insanlar artık mevsim değişiklikleri karşısında binbir çeşit hastalıklar, rahatsızlıklar yaşamaya başladı. Biz tüm bunları yıllardır söylüyoruz ve söylemeye de devam edeceğiz.

Bilim adamları son 3 yıldır yaşadığımız koronavirüs virüsünün zoonotik virüs familyasından olduğunu ve zoonotik virüs familyasında 1 milyon 800 bin virüs olduğunu söylüyor. Koronovirüs bunların içerisinde sadece bir tanesidir. Çevresel ekolojik bozulma nedeniyle önümüzdeki süreçte meydana gelecek yeni bir virüsteki, yeni bir mutasyon, yeni bir salgın koronovirüsten çok daha yıkıcı olabilir diyor.


 
Geçtiğimiz dönemlerde koronavirüs ile ilgili bilimsel bir çalışma daha yayınlandı. Ormanların kesildiği, doğal ekosistemin yok edildiği yerlerde koronavirüs sayısının en az 2.5 kat arttığı, insanlara bulaşma riskinin de yüzde 70 arttığının ispatlandığı belirtildi. Koronavirüs pandemisinde harcanan maddi miktarın sadece yüzde 2 buçuğu doğal ekosistemi onarmak için kullanılsaydı, koronavirüs salgınından kurtulabilirmişiz. Şöyle baktığımızda aslında insanoğlu kendi kendini yiyen bağırsak misali bir süreç yaşamakta..

BU MÜCADELENİN KAZANANI DA KAYBEDENİ DE AYNI; İNSANLIK

Bizim açtığımız davalar, yaptığımız mücadeleyle aslında karşımızda doğayı yok edenlerin de çocuklarının da geleceğini korumaya çalışıyoruz. Tarihte ilk defa bir mücadelenin kazananı da, kaybedeni de aynı; insanlık.. Kazananı da, kaybedeni de aynı.. Biz kaybedersek o termikçiler de madenciler de kaybedecek. Biz kazanırsak onar da, çocukları da, gelecekleri de kazanacak.

Bizim işimiz tüm bunlara karşı mücadele etmek ve biz çevre avukatları kişi başına düşen kaldırabileceğimiz dava yükünü çoktan aştık. Ve hatta bu ekolojik saldırıya karşı dikkat çekmek için bir günde ve tek mahkemede en fazla termik-maden davasına bakan avukatın kayıtlara geçmesi için 30.04.2022 tarihinde GUINNES REKORLAR KİTABINA başvuru yaptık.

Tek bir santral için günlerce sürmesi gereken bir dava/duruşmanın 1 güne sığdırılmasının yanında bir de 606 maden ihalesi davasının aynı günde çözülmesi mümkün değildir. Dünyanın başka bir yerinde tek bir günde, tek bir mahkemede, tek bir avukatın baktığı 34 termik santral, 606 maden davası yoktur.

Kaldı ki bu, bizim açtığımız topluca madenin ihalesi konusundaki ilk dava da değildir. Daha öncede 766 madenin ihalesi ilanının iptali davası açtık. Sonra 305 tane madenin ihalesi ilanının iptali davası açtık, en son bu 606 madenin ihalesi ilanının iptali davası açtık, bu hafta içi 344 tane daha açtık. Toplamda 2021 dava açmış oluyoruz.

Türkiye’deki bu çevresel ekolojik yıkım politikalarının bir şekilde kamuoyu önüne gelmesi, birilerini ve hatta dünyanın dikkatini çekmesini istedik. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir durum yoktur. Biz 37 termik santral hakkında dava açtık ve sonra 34 tanesi için gün verildi. Davayı açtıktan sonra 3 tane termik santral projesi iptal edildi. Muhtemelen bizim sunduğumuz bilimsel verilerle bağlantılı olarak koronavirüs ile ilgili İtalya, İngiltere, Hollanda ve ABD’de yapılan çalışmalar vakaların ve ölümlerin termik santraller kaynaklı partikül madde kirliliğinin olduğu yerlerde daha fazla olduğu ortaya çıktı. Partikül kirliliğinin olduğu yerlerde koronavirüs vakaları 9 kat, ölümler de 3 kat daha fazla çıktı.

Koronavirüs sırasında yaptığımız araştırmalarda bilim insanlarının 2004 yılından beri, insanları uyardığını fark ettik. Bilim insanları diyor ki; koronavirüs salgınının sebebi termik santraller, madencilik, ormanların kesilmesi, endüstriyel tarım, endüstriyel hayvancılık gibi nedenlerle doğanın dengesinin bozulmasıdır.

İklim krizini politikacılar, medya, mali çevreler kısaca herkes belirtiyor fakat önemli olan aynı şekilde yapılması gerekenleri hayata geçirme konusunda da fikir birliği olmasıdır. Dünya üzerinde hayat şartlarının geleceğini koruma altına alma yarışını hemen şimdi başlatmak zorundayız. Bu tahribata, sömürüye ve yıkıma son vermek, tertemiz bir dünyaya doğru ilerlemek hepimizin ortak çabası olmalıdır.”

Kaynak: Editör:
 
Etiketler: Doğanın, dengesi, bozuldu,
Yorumlar
Bizim Gazete
Ulusal Gazeteler
Yazarlar
Alıntı Yazarlar
Anketler
Yeni haber sitemizi nasıl buldunuz ?
Adana

Güncelleme: 06.07.2022
İmsak
Sabah
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı