Moved Permanently

 Haber/Analiz

7 genel seçimde, tek başına iktidar oldu. Hatta 2015 seçimlerini 6 ay arayla yenileyip yeniden kazandı. 
2019 Yerel seçimlerde tekledi ve büyükşehirleri CHP’ye kaptırdı. 
Neden veya niçin yerel seçimleri kaybetti, fatura kime kesildi? 
Şimdilik kendi içlerinde tartışıyor!
2023 yılı genel seçimlerinde yine tek başına seçildi.
Aynı halk 2024 yerel seçimlerde tercihini CHP’den yana kullandı ve tüm Türkiye haritası sarıdan kırmızıya döndü.
Erdoğan ve Özgür Özel (Kılıçdaroğlu) genel ve yerel seçim sonuçlarına çok şaşırdılar! 
***
Recep Tayyip Erdoğan hem sert yapısı hem babacan ve kabadayı hallerini Türkiye çok sevdi. Sözünü budaktan esirgemezdi, milletin derdiyle dertlenir, zaman zaman gözyaşı dökerdi.  
İnsanların mütevazi sofrasına otururdu. İftarların asla 5 yıldızlı otellerde açılamayacağını söyledi. İlk sosyal belediyeciliği başlatan yerel yöneticiydi.
Milletin partisini kurmuştu. 
Yüzde 50’nin gözünde hep kahramandı…
İlk yıllarda millet koşa koşa meydanlara gider, saatlerce offf demeden gelmesini dört gözle beklerdi.
Tayyip Erdoğan ve davası halk için bir sevdaydı!
Gönüllere yürekle kazılmıştı. 
Tek isteği vardı Ak Parti seçmenin… 

Ak Parti tabanı; Ekonomi iyi olsun, dinime kimse dokunmasın, güvende olalım yeter diyordu…
***
Ak Parti neden kaybetti?
1-Ekonomi son 5 yıldır türbülansta!
2-Emeklileri görmezden geldi!
3-Ülkeyi mültecileri doldurdu! (Hepimizin artık bir Suriyeli veya başka milletten komşusu oldu. Komşuluk ilişkileri sıfır. Araştırılsın, Suriyeli oturduğu evi baştan sonar brandayla kapatıyor, yani bizlere güvenmiyor ama içimizde yaşıyor.)
4-Aylık kiralar, aylık maaşları geçti.  
5-Gazze olayında samimiyet testi sorgulandı.
6-6 Şubat depreminde, enkaz altındaki insanlar soğuktan donarak öldü.
7-Miting meydanlarında ilk defa halka parmak salladı (Bize oy verirseniz hizmet gelir, vermeseniz işte Hatay’ın durumu…) diyerek aba altından sopa gösterdi. 
8-Yoksulluğun, fuhuşun ve hırsızlığın artması (Bu sokaktaki hırsız ile beyaz yakalının cukkasıyla götürmesi fark etmiyor…) 
9-Madde bağımlıların artması
10-İfade özgürlüğünün sekteye uğraması
11-Yerel basını tamamen bitirmesi. (Acımasızca rekabet ortamı yaratması, hele ki bu ekonomide, yeni şartlar dayatması…) 
12-Kadınların öldürülmesi, mahkemede iyi hal uygulanması!
13-Oto kontrolsüz diziler, kim kime dumduma ilişkiler, Lut Kavmi sahneleri aratmıyor olması, mütedeyyinlerin öfkesini artırdı. Bunun adı özgürlük olamaz, toplumsal ahlak ayaklar altında.)
14-Sokak canları için kılını kıpırdatmaması! Her gün vicdanların kanaması, onlarında can taşıyor olması görmezlikten gelindi.  Şu bir gerçek ki, (Türkiye’nin yarısı evcil hayvan besliyor.)
15-Aile kavramı tehdit altında, cinsiyetsizlik terimi üzerinde durulmaması, muhafazakar Ak Parti seçmeni sandığa gitmedi. 
16-Ülkede maden faciaları, yürekleri laktı. Hükümetin tavrı hep sertti. Maden ocakları açılacak diye verimli toprakların ve asırlık zeytin ağaçlarının köklerin sökülmesi, ormanların talan edilmesi, orman yangınlarına zamanında müdahale edilememesi… 
17-Ak Parti’nin artık patronlar partisi olması…
18-Kurmaylarının üstten bakması, kibir, meclis sıralamasında (Sen ağa, ben ağa bu ineği kem sağa) misali listelerin doldurulması… O patronlar kimden oy isteyeceklerdi, sıralamalarda hiç amele olmaması. 
19-Seçim kampanya süreci bir aydı. Adaylar sokaklara, alanlara evlere, mitinglere gitmesi gerekirken, bakanın biri geldi, biri gitti, onları karşıla, bunları yolcu et, işte seçim sonuçları bunun göstergesi… 
20-İsraf, Cumhurbaşkanı dahil, 1 km. aşan konvoy insanları rahatsız etti. Millete kemer sık derken Partili Cumhurbaşkanı devletin tüm olanaklarını kullandı. Şapkayı alıp düşünmesi lazım. 
Siz yazdığım başlıkların altını doldurabilirsiniz… 
Cumhurbaşkanının konuşmasını kim yazdıysa, ilk önce fatura ona kesilmeli. 
Teşkilatların hiçbir kabahati yok, her zamanki gibi çalıştılar. Daha ne olsun.
Yapılan mitinge bütün adaylar konuşursa veya parti programlarında Parti Sözcüsü Ömer Çelik mükemmel bir devlet adamı ve mükemmel bir entelektüel olabilir. Lakin halka inemedi, siyasetin aristokratı gibi hep davrandı. Her zaman alana gecikmeli gelmesi, tabanı ve milletin sabrını taşırdı.  
Fatura teşkilatlara değil, Sayın Cumhurbaşkanı’na bu yazıyı kim yazıp promptera kim koyup okutuysa, yerel seçim genelgesini kim yazdıysa fatura onlara kesilmeli. Yumuşak dil yerine, tehditvari sert dil kullanması puan getirmedi. 
Dip not; Yazdıklarımı üst üstte koyun, birike birike bir sevda yolunun sonuna gelindi.
Seçim sloganları berbattı. Birinde gönül belediyeciliği dendi ters tepti.
İkinci yerel seçimde ‘gerçek belediyecilik’ dendi, millet ehliyeti karşıya verdi. Ne oldu da o güzelim reklam kampanyalarına, insanı kendine çekiyordu. Rahmetle reklamcı Erol Olçok’un ruhu şad olsun. 

Ak Parti her konuda tıkandı, yeni şeyler üretemedi, veya üretmek isteyenler, Erdoğan'ın çevresindeki çemberine takıldı. 
Demek ki parmak sallamak, emeklileri görmezden gelme, israf, sokak canlarını hiçi sayma, kadınların öldürülmesi, küçük çocuklara cinsel taciz...Velhasıl 22 yıl millet dama derken, artık yeter deyip kırmızı kart gösterdi. Fren tutmuyor artık, kamyon yokuş aşağıya gidiyor, böyle giderse, tutana aşk olsun!
***
Toplumu iyi okumak diye buna denir. Ben sokağın sesini dile getirdim.
Yeniden iktidar olabilmek için, siyasetin programını bu ana başlıklara göre yeniden şekillenmesi...Halkın refah seviyesi yükselmeli. Millet patronun kim olduğunu bu seçimde de gösterdi.

Bir insan açsa, özgürlüğün kıymeti olur mu, ömür boyu köle olarak kalır. Açlığı oluşturan nedenleri ortadan kaldırmalı, bu adil bir düzenle mümkündür ve adalet çok kıymetli bir değerdir. Bir ülkede üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü hakim olursa, millet rahat nefes alır, sorgular, ekonomi rayına girer, her şey çok güzel olur. 

BU BÖLÜM GAZETEDE YER ALMADI

Kemer sıkılacaksa, önce Tayyip Erdoğan kabinenin şaftafatlarından başlamalı, o saraydan çıkıp, çankaya'ya yeniden getmeli.

Nelson Mandela neden kahramandı acaba? Veyahut, Mahatma Gandi.

Eğer Recep Tayyip asırlarca güzel anılmak istiyorsa, bir ömrü böyle noktalamamalı. Herşeyi gördü, yaşadı, bir sürü badirei atlattı, canıyla kanıyla ödedi. Liderlik böyle bir şey...Topanrlanmalı, kendi içinde yeniden bir seferberlik başlatmalı. Dost acı söyler. hakkı var mı, kendisine inanları dumura uğratmak, hayır...

Hepimize borcu var... yeniden sil baştan, her şeyi gözden geçirmeli, o eski Tayyip Erdoğan geri dönrmeli, başka çaresi yok. 

Hiç bir şey kolay değil, bunun bilincindeyim, dağa meşakkatle tırmanırsın, inerken, bayır aşağı... hayat böyle...